EFLANİ İLÇESİ - ŞENOL SUSOY
  ARAŞTIRMALARIM
 



      MAZİDEN BİRKAÇ FOTOĞRAF
 
    Sürekli gittiğim kütüphanede  Osmanlı devleti zamanından kalan birkaç yıllığa gözüm ilişti. Bunlardan ikisi 1913 ve 1914 yıllarına aitti.  Anlaşılan Osmanlı devletinde her kuruluş  yıllık çıkarmaya gayret etmiş, bakanlıklar, sivil toplum kuruluşları, hatta okullar ve özel olarak bazı kişiler bile yıllık çıkarmışlar. Mesela Kızılayın Balkan harbi sırasında (1913)  çıkardığı yıllıktan Balkan harbi mağdurlarına yardım eden Asya  ve Güney  Afrika gibi birçok Afrika ülkesinin isimlerinin bile bir sayfadan uzun olması o zamanki dayanışmanın, irtibatın ve Osmanlı devletinin dünyadaki etkisinin günümüzde  anlaşılandan daha fazla olduğu fikrini veriyordu.
    Bu yıllıklarda belki bilinen ama çoğumuzun bilmediği bana ilginç gelen birçok fotoğraflar vardı. Sadece birkaçına yer  verebileceğimiz bu resimler bana bir takım fikirler verdi.  Bunlardan anladığıma göre Osmanlı devleti en ücra köşelerine  kadar yaptıklarını belgelemiş. Çünkü Afrika’daki çöllerde bile yapılan seyyar hastaneler ve diğer yapılar  resimlenmiş.  Sadece yayınladığımız iki fotoğraftan anladığıma göre Osmanlılarda zamanına  göre gelişmiş bir sağlık teşkilatı vardı. 
    Ayrıca kadın personelin resimleri ve hastanelerin kadın bölümleri, günümüzde bazılarının bildiği gibi kadınların Osmanlılarda hiç de geri planda kalmadığı; doktor, hemşire hatta pilot olabildiği anlaşılmakta. Özellikle bu resimlerden, hastane personelindeki kadınların günümüz personelinden hiç de farklı olmadığı hatta yarısının başının açık olduğunu gördüm. Bu bende büyük bir şaşkınlığa yol açtı ve günümüz insanının geçmişle ilgili bilgilerinin çoğunun yanlış olduğu düşüncesini kuvvetlendirdi. 
 




    Yine bu resimlerden Osmanlıların teknolojiye ayak uydurduğu görülmekte. Dünyada ilk telgraf hattının 1847’de İstanbul’a döşendiği, ilk denizaltımızın 1890’da denize indirildiğini, TBMM’nin açılışını kutlamak için 23 Nisan 1920 günü bir Türk uçağının meclis binasının üstünde tur attığını biliyordum. Ama bu resimleri görmem bana daha değişik fikirler verdi. Hatta bir kadın pilotumuzun remini görmem bana Osmanlı kadınları hakkında bildiklerimi bir kez daha gözden geçirmemi şart kıldı. Bu resmin altında : “Osmanlı kadınları arasında bir buçuk saatten fazla seyran-ı havaî icra eden Belkıs Şevket Hanım, Fethi Bey’in teyyaresinde” yazmasından anlaşıldığına göre bu kadın pilotumuzun ismi Belkıs Şevket Hanım idi. Bunun ilk kadın pilotumuz olup olmadığı yazmıyordu. Belki ondan önce de başka bir kadın pilotumuz vardı.
    Beyoğlu’nda çekilmiş hastahane önündeki ambulans fotoğrafı da çok hoşuma gitti. Bu araç basit bir araba değil, zamanına göre gelişmiş, son derece donanımlı olan motorlu bir araçtı.
    Bu yıllıkların birinde bir kamyon reklamı da vardı. Resminin altında Fransızca olarak “camion” yazıyordu ve yanında da Türkçesi “yük otomobili” olarak verilmişti.
    Diğer yıllıkta ise  o zaman, İstanbul’un hangi sinemasında hangi filmlerin oynadığı bilgilerinin verilmesi de ilginç.
    Bütün bu bilgileri, sadece iki tane yıllığı tesadüfen karıştırarak öğrenmiştim. Bunun gibi bir çok yıllığın incelenmesiyle bilmeyenler için, nice ilginç bilgilere ulaşılacağı muhakkaktır. 




  


 

 

 

 
  Copyright@ by Şenol SUSOY  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol